Yapay zekâ içme suyuna tehdit mi?

“`html

Yapay Zekâ ve Su Tüketimi: Kritik Bir Sorun

İSMAİL ŞAHİN- Yapay zekâ (AI) kullanımı gün geçtikçe artan bir ivme ile gelişiyor. Ancak bu hızlı büyümenin arkasında yatan önemli bir faktör, sağlıklı soğutma sistemleri için gereken su ihtiyacı. Özellikle temiz tatlı su, bu sistemlerin vazgeçilmez bir bileşeni. Kullanılan suyun neredeyse %80’i buharlaşarak kaybolabiliyor.

AI uygulamaları, geleneksel internet arama işlemlerine göre çok daha fazla bilgi işleme gücü gerektiriyor. Özellikle fotoğraf ve video üretimi gibi karmaşık işlemler yüksek elektrik tüketimine sebep oluyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) öngörüsüne göre ChatGPT gibi yapay zekâ sorgulamaları, Google aramalarının yaklaşık 10 katı elektrik harcıyor. Ancak büyük teknoloji firmaları, AI aktivitelerinde kullandıkları su miktarını şeffaf bir şekilde açıklamaktan kaçınıyor; fakat bu kullanım her yıl artıyor.

Yapay Zekâ ve Su İhtiyacı

Yapay zekânın desteklendiği veri merkezlerinde, her bir kWh enerji için yaklaşık 9 litre su harcanıyor. Yapay zekâya yöneltilen her 25 soruda, veri soğutması için yaklaşık yarım litre su tüketiliyor. OECD’ye göre 2027 yılı itibarıyla yapay zekâ sistemlerinin yıllık su tüketimi 4.2 ila 6.6 milyar metreküp arasında olacak; bu, Britanya’nın yıllık su tüketiminin yarısına yaklaşıyor. IEA, 2030 itibarıyla veri merkezlerinde su kullanımının neredeyse iki katına çıkacağını öngörüyor. Örneğin Google, 2024 yılında 37 milyar litre su kullanacağını ve bunun 29 milyar litresinin buharlaşarak kaybolacağını açıklamış durumda. Microsoft’un 2023 su tüketimi ise 13 milyar litreye ulaştı ve bu, bir önceki yılın %34’üne denk geliyor. Meta, aynı yıl 3.9 milyar litre, Apple ise 6 milyar litre su harcadı.

Kurak Alanlarda Veri Merkezleri

Veri merkezlerinin ihtiyaç duyduğu su miktarı, kuraklık tehdidi altında olan bölgelerde son yıllarda yoğun eleştirilere maruz kaldı. Özellikle Avrupa, Latin Amerika ve ABD’nin Arizona eyaleti gibi yerlerde bu konu tartışma konusu oldu. Dünya genelinde 150’den fazla veri merkezi yöneten NTT Data’nın CEO’su Abhijit Dubey, sıcak ve kuru bölgelerde veri merkezi inşa etme ilgi miktarının arttığını belirtti.

Kurak bölgelerde arazi bulmanın yanı sıra enerji altyapısı ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının mevcudiyeti, bu yerlerin tercih edilmesinde etkili faktörler arasında. Uzmanlar, nemin korozyonu artırarak soğutma maliyetlerini yükselttiğini, dolayısıyla kurak alanların daha cazip hale geldiğini ifade ediyor. Son çevresel raporlar, Google’ın suyun %14’ünü “yüksek riskli”, %14’ünü ise “orta riskli” bölgelerden sağladığını gösteriyor. Microsoft, suyun %46’sını “su sıkıntısı” çeken alanlardan kullanırken, Meta da suyun %26’sını “yüksek” veya “aşırı yüksek” sıkıntı içeren bölgelerden aldığını ortaya koyuyor. Amazon AWS ise su tüketimine ilişkin herhangi bir veri paylaşımında bulunmadı.

Kurak Alanlarda Veri Merkezleri

Alternatif Soğutma Sistemleri Var mı?

Kuru ya da hava soğutması, su kullanımı gerektiren sistemlere göre daha fazla elektrik tüketiyor. Microsoft, Meta ve Amazon, sıvı dolaşım gerektirmeyen, buharlaşma yapmayan kapalı devre soğutma sistemleri geliştirdiklerini açıkladı. Ancak uzmanlar, endüstrinin bu tür sistemlere geçişte henüz emekleme aşamasında olduğunu vurguluyor. Almanya, Finlandiya ve Danimarka gibi ülkelerde, veri merkezlerinde üretilen ısıyı konutlarda ısıtma amacıyla kullanma planları başlamış durumda. Bazı şirketler de içme suyu olarak kullanılmayan deniz suyu ve endüstriyel atık suyu gibi alternatif kaynaklara yöneliyor.

‘Su Pozitif’ Taahhüdü

Google, Microsoft, AWS ve Meta, 2030 yılı itibarıyla “su pozitif” olma hedefi belirledi. Bu yaklaşım, faaliyet alanlarında kullandıklarından daha fazla suyu geri kazandırmalarını gerektiriyor. Şirketler, faaliyet gösterdikleri bölgelerde su tutma ve yenileme projelerine yatırım yapıyor. AWS, bu hedefe %41 oranında yaklaştığını belirtirken, Microsoft da hedef doğrultusunda ilerlediğini dile getiriyor. Google ve Meta’nın raporlarında, geri kazanılan suyun miktarında dikkat çekici bir artış gözlemleniyor. Ancak uzmanlar bu hedeflere ulaşmak için hala önemli bir mesafe olduğunu ifade ediyor.

Su Pozitif Projeleri

‘Gelişen Yapay Zekânın Enerji Krizi Riski’

Şule Güner, Human Centric AI Lab Kurucusu, Kotler Impact Türkiye Partneri:

2023 verileri, OpenAI’nin modellerinin günlük 100 milyon sorgu alması durumunda, yıllık enerji tüketiminin 30 bin ila 100 bin MWh arasında olacağını gösteriyor. Bu miktar, ortalama 10-30 bin hanenin yıllık enerji tüketimine eşit. ABD’deki mevcut nükleer santraller, bu talebi karşılamakta yetersiz kalıyor. Hidrojenin en olası alternatif enerji kaynağı olacağı öne sürülüyor. Artan enerji ihtiyacı, yeni soğutma teknolojilerini kaçınılmaz kılıyor. Geleneksel hava ile soğutma sistemleri artık yeterli olmayacak. Bu nedenle, teknoloji devleri Google, Microsoft, Meta, Amazon ve Alibaba, sıvı soğutmalı veri merkezlerine milyarlarca dolarlık yatırımlar yapıyor. Çipe doğrudan temas eden soğutma yöntemleri de dahil olmak üzere, daldırma soğutma ve arka kapı ısı değiştiricileri gibi alternatif soğutma teknikleri oldukça öne çıkıyor. Bu tür sıvı soğutma sistemleri, yüksek performanslı çiplerden ısıyı etkili bir şekilde uzaklaştırarak enerji verimliliği sağlamakta ve karbon ayak izini düşürmektedir. Bazı veri merkezleri ise kullanılan bu sistemler aracılığıyla meydana gelen atık ısıyı ofis binalarını veya endüstriyel süreçlerde ısıtma için yeniden kullanarak çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor ve bu durum şirketin değerini %60 oranda artırıyor. Türkiye’nin büyük ölçekli yapay zekâ modelleri geliştirebilmesi için gerekli bilişim altyapısı güçlendiriliyor. 2030 yılına kadar veri merkezi kapasitesinin 1 GW seviyesine çıkarılması planlanıyor. Kamu ve özel sektör veri merkezi kapasitesi 2023 yılında 250 MW’dı. Bu yatırımların ardından Türkiye’nin de gerekli sürdürülebilirlik adımlarını tamamlaması gerekiyor.

Yapay Zekâ ve Sıvı Soğutma

‘Su Pozitif’ Gerçek mi?

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Yüksel Ardalı: Yapay zekânın su tüketimi iki yolla gerçekleşiyor; biri doğrudan soğutma kulelerinin soğutulması, diğeri elektrik tüketimiyle gelen dolaylı su tüketimidir. Aynı zamanda çevresel etkiler açısından karbon salınımı da önemli bir sorun teşkil ediyor. ABD’de Silikon Vadisi, bu durumları gizli tutmaya çalışsa da “su pozitif” adı altında yaşanan süreç, aslında bir yeşil aklama olarak değerlendirilmektedir. ‘Su pozitif’ terimi, bu bağlamda oldukça yanıltıcıdır; şirketler su kullandıklarını dile getirirken, aynı miktarda suyu geri kazandıklarını belirtmeleri tamamen bir aldatmacadır. Yapay zekânın daha az enerji harcaması açısından, su zengini ülkelere ve daha serin iklimlere veri merkezlerini taşımak mantıklıdır. Bununla birlikte, görev odaklı optimize edilmiş daha küçük yapay zeka modellerinin geliştirilmesi veya ortak açık kaynak model kullanımlarının artması faydalı olabilir. Su yerine hava ile çalışan sistemlerin tercih edilmesi, su tasarrufu sağlayabilir. Veri merkezlerinde biriken ısınan su, konutlarda ya da endüstriyel tesislerde kullanılabilir. Almanya bu konuda başarılı çalışmalara imza atıyor. Atık suyun geri kazanımı, kapalı devre sistemlerin kurulması su kaybını azaltacaktır.

Su Tasarrufu Çalışmaları

Su: En Ekonomik Soğutma Yöntemi

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu: Yapay zekâ hızla hayatımıza entegre oluyor ve bu süreçte teknolojik altyapının soğutulmasında suya ihtiyaç vardır. Çünkü su, günümüzde en maliyet etkin soğutma yöntemi olarak öne çıkıyor. Hiçbir şirket, bu maliyetten feragat edeceğini düşünmüyorum. Teknoloji devleri, su kullanımı hakkında elde ettikleri verileri saklıyor ve düzgün bir bilgilendirme yapmaktan kaçınıyor. Bu sorun önümüzdeki yıllarda kamuoyu gündeminde daha fazla tartışılacak ve veri merkezleri kadar yüksek su tüketimi olan yeni nükleer santraller de gündeme gelecektir. Türkiye, yakın dönemde su kaynakları açısından en fazla tartışılacak ülkelerden biri haline gelecektir.

“`

Related Posts

Kredi ve kredi kartı borcu olanlara müjde! Resmen açıklandı

BDDK’den yapılan açıklamada, BDDK’nin, bireysel kredi kartları ve ihtiyaç kredilerinin borç bakiyelerinin 48 ay ile yapılandırılmasını uygun bulduğu belirtilerek, vade ve başvuru süreleri kısaltıldığı ve daha az maliyetli hızlı bir sürecin …

Borsa İstanbul’un en değerli şirketi belli oldu: Piyasa değeri yüzde 108 arttı!

Yılın ilk yarısında yüzde 108 değer kazanan ASELSAN, Borsa İstanbul’da piyasa değeri en yüksek şirket oldu. Savunma sanayisine artan ilgi hisseleri yukarı taşırken, bazı dev şirketler ise sıralamada geriye düştü.

Rekabet Kurumu soruşturmayı tamamladı: OPET’e 131 milyon TL ceza kesildi

Rekabet Kurumu soruşturmayı tamamladı: OPET’e 131 milyon TL ceza kesildi

Altın alımıyla ilgili önemli değişiklik!

İşlenmiş kıymetli madenlerin farklı ödeme yöntemleriyle ithalatına ilişkin yeni esaslar belirlendi. Konuya dair değişiklik içeren Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. BAKANLIĞA YENİ YETKİ “Türk Parası Kıymetini Koruma …

ATM’den nakit çekimi ve para yatırmada limitler değişti: Hangi bankada limit ne kadar oldu?

Bankalar belli dönemlerde ATM’ler üzerinden yapılan nakit çekimi ve para yatırma limitlerini güncelliyor. Bankalarda para yatırma limitleri bir kez daha değişti. İki banka limiti 185.000 TL’ye kadar yükseltti.

Çivi çakmayan AKP dış borçta rekor kırdı!

Dış borç, 527.5 milyar dolarla rekor kırarken bu borcun büyük bir bölümü AKP döneminde gerçekleşti. CHP, dış borç stokunun AKP’nin iktidarda olduğu dönemde 395.7 milyar dolar arttığına dikkat çekti. CHP TBMM Grubu’nun ekonomi raporunda, kamu, Merkez …