Gazze’de İsrail’in Yıkım Operasyonları
Gazze’de bombardımanların haricinde binlerce konutu buldozerlerle yerle bir eden İsrail ordusu, bunu sürekli olarak askeri gerekçelere bağlasa da İsrail basınında yer alan haberler Tel Aviv yönetiminin bilinçli bir yıkım politikası güttüğünü ortaya koydu. İsrailli muhalif gazete Haaretz ve ona bağlı ekonomi gazetesi The Marker’ın ortaya çıkardığı bilgilere göre, İsrail ordusu ve Savunma Bakanlığı, Gazze’de binaları yıkan operatörlere bina başına binlerce şekellik ödeme yapıyor. İsrail, haksız işgalini müteahhitlik firmaları ve yasadışı yerleşimciler için bir gelir kapısına dönüştürmüş durumda.
Yıkımın Bedeli: Ayda 30 Bin Şekel
The Marker’a göre, Gazze’de ne kadar çok bina hızlı şekilde yıkılırsa, operatörlerin geliri de o kadar artıyor. Operatörlere üç katlı bir binanın yıkımı için 2 bin 500 şekel (30 bin 281 TL), daha yüksek yapılar için ise 5 bin şekel ödeme yapılıyor. İsrail Savunma Bakanlığı, makinelerin sahiplerine günlük 5 bin şekel (60 bin 563 TL) ödüyor. Çoğunluğu aşırı sağcı yerleşimcilerden oluşan operatörler, günlük ortalama 1200 şekel kazanıyor. Ay sonunda bazı operatörlerin maaşı 30 bin şekeli dahi (363 bin 382 TL) bulabiliyor. Araçların Gazze’ye taşınması ve tüm yakıt giderlerini ise İsrail Savunma Bakanlığı karşılıyor.

Kuzey ve Güney Ayrı Ekiplerde
İsrail’in bu yıkım operasyonları, İsrail Savunma Bakanlığı’nın koordinasyonuyla faaliyet gösteren iki sivil organizasyon ekibi üzerinden yürütülüyor. Middle East Eye’ın haberine göre Kuzey Gazze’deki yıkım faaliyetlerini eski bir üst düzey ordu subayı olan Golan Vach yürütürken, güney bölgesindeki operasyonlardan ise İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Şin Bet başkanlığı adayı David Zini’nin kardeşi Bezalel Zini sorumlu. Bu iki organizasyon da operatörlerin çoğu sivil olmasına rağmen, faaliyetlerini sıkı bir şekilde orduyla koordineli olarak yürütüyor.
Para İçin Girdi İntikam İçin Devam Etti
İsrail ordusunun resmi internet sitesinde, “Her komutanın yanında güçlü bir buldozer ve operatör bulunmalı” ifadesi yer alırken, yaşanan kıyımın sadece askeri gerekçelerle açıklanamayacağı görülüyor. Bir operatör, The Marker’a verdiği demeçte, “Başta para için girdim, sonra intikam hissiyle devam ettim” ifadelerini kullandı. Habere göre Gazze’de yıkım yapan çoğu operatör, günün büyük kısmını Gazze’de geçiriyor, yalnızca hafta sonları evlerine dönüyor.
Gazze’nin Yüzde 90’ı Yıkıldı
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü (IOM)’nün nisan ayı verilerine göre, Gazze’deki evlerin yüzde 90’ından fazlası yıkılmış durumda. Birleşmiş Milletler’e göre, bir zamanlar Gazze’nin hareketli mahallelerini oluşturan bölgelerde artık tahmini olarak 51 milyon ton moloz yığıldı.

İsrail Zindanında Doğdu İsrail Füzesiyle Öldü
İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda her gün yüzlerce Filistinli hayatını kaybederken, yürekleri parçalayan insan hikâyeleri ortaya çıkıyor. İsrail’in önceki gün Gazze kentinin merkezine düzenlediği bir saldırıda 2008 yılında İsrail hapishanelerinde doğan 17 yaşındaki Yusuf ez-Zek yine bir İsrail füzesiyle hayatını kaybetti. Filistinli Tutsaklar Medya Ofisi’nin aktardığına göre bir İsrail dronu, sabah saatlerinde Gazze Şehri’ndeki El-Thavra Caddesi’nde Yusuf ve ailesinin bulunduğu daireyi hedef aldı. Saldırıda Yusuf yaşamını yitirirken, ailesinden ise yaralananların olduğu bildirildi. Yusuf, 2008 yılında annesi Fatima ez-Zek’in hamileyken tutuklanmasının ardından bir İsrail hapishanesinde doğmuştu. Fatima, oğlunu yaklaşık iki yıl boyunca zorlu hapishane koşullarında, tıbbi ihmal, yetersiz beslenme ve bakımsızlık gibi zorluklarla mücadele ederek büyütmüştü. Filistinli Esirler Basın Ofisine göre Zek’in bebekliğine dair hiçbir fotoğrafı bulunmuyor çünkü annesi tutukluyken görüntü almasına izin verilmedi. Anne ve oğul, 2009 yılında serbest bırakılmıştı. Yusuf’un yaşamı, doğduğu günden itibaren İsrail’in işgal politikasının sembollerinden biri haline gelmişti.