“`html
Geçtiğimiz gün Apple TV’de “Deadpool” serisinin üçüncü filmi olan “Deadpool Wolverine’i” izledim.
Filmin bir bölümünde dikkatimi çeken bir sahne vardı.
Evrenin kötü karakterlerinden biri olan Cassandra Nova, Türk kahvesi içerken görüntülendi.
Bir Marvel filminde Türk kahvesi sahnesi görmek oldukça ilginçti!
Görüntüyü durdurup daha iyi inceledim.
Kesinlikle Türk kahvesiydi ve fincanda kalan telve izleri bile görünüyordu.
Yunan mitolojisinden ilham alan bir karakterin, Türk kahvesi içmesi gerçekten dikkat çekiciydi.
CASSANDRA GREEK COFFEE Mİ İÇTİ YOKSA TÜRK KAHVESİ Mİ?
Bu durum aklıma bir soru soktu… Acaba…
Neyse ki Türk kahvesi gerçekten Türklere ait bir buluş…
Cassandra, Yunan mitolojisinde bir tür falcı olarak biliniyor.
Bu yüzden, kahvesinin ardından kesinlikle kahve falına bakmıştır.
Acaba ne öngörmüştür? Özellikle 2028 seçimleri hakkında neler görmüştür çok merak ediyorum.
Bunu yazının sonuna saklayalım ve önce o Marvel evreninin kahve sahnesine dönelim.
DEADPOOL’I SEVİYORUM ÇÜNKÜ…
Marvel evrenindeki en sevdiğim iki karakter bu filmde bir araya geliyor…
Bunlardan biri Deadpool…
Tam anlamıyla anti bir Marvel kahramanı.
İlk kez 1998’de Marvel kitaplarında yer aldı.
Onu çok seviyorum çünkü hayata dair hiçbir şeyi ciddiye almıyor.
Marvel’ın süper güçlü kahramanlarını sürekli alaya alarak, kendine has mizah anlayışı ile öne çıkıyor.
İlk Deadpool filminden itibaren benim favori karakterim oldu.
Bir tür anti Joker olarak, ileride bir Deadpool ve Joker karşılaşması olacağını düşünüyorum.
WOLVERINE: MEURSAULT’U HATIRLATAN KAHRAMAN
Diğer tarafta Wolverine var…
X-Men kadrosunun en ikonik, en yalnız ve varoluşçu karakterlerinden biri.
Onun bana Albert Camus’un “Yabancı” romanındaki Meursault karakterini hatırlatması tuhaf değil mi?
Bu yüzden, bugüne kadar en çok yazı yazdığım Marvel kahramanı olmuştur.
Öncelikli sorunu ise ölümsüzlük…
Hayatını kötülük yapmamaya çalışarak ve bıçaklarının kontrolünü sağlayarak geçiriyor.
DEADPOOL, MARVEL’IN FERDİ TAYFUR’U OLABİLİR Mİ?
Deadpool’un benim için yeri ise apayrı…
Marvel senaryoları bir yerde tekrara düşmeye başladığında, Deadpool bu evrene taze bir nefes getiriyor.
“Marvel’ın Ferdi Tayfur’u” diyesim geliyor.
Her durumla alay edebiliyor, her şeyi ti’ye alabilen bir anti kahraman.
Kendini bir palyaço gibi hissediyor…
Anti Joker olarak anmak yanlış olmaz.
HIÇLİK EVRENİNDE KÖTÜLERLE SAVAŞAN İKİ KAHRAMAN
Elbette önceki Deadpool filmlerinde olduğu gibi bu filmde de büyük bir keyifle izleyeceğim.
Ama Wolverine’in de filmde yer aldığı için Deadpool’un stili bir tık değişiyor.
Çünkü Wolverine’e de büyük bir hayranlık duyuyor.
Fakat yine de fırsat buldukça onunla dalga geçmeyi ihmal etmiyor.
Bu sefer film “Hiçlik” evreninde geçiyor.
Ve bu evrenin en güçlü kötü karakteri de Cassandra Nova…
Kafası tamamen kazınmış olan bu kötü kadın, oldukça dikkat çekici bir figür.
Peki kim bu Cassandra? İşte onun hikayesine bakalım.
GELECEĞİ BİLME ARZUSU VE BAKİRE RAHiBE OLMA ARZUSU
Cassandra, Yunan mitolojisinde önemli bir figürdür. Troya kralı Priamos ve Hekabe’nin en güzel kızı olarak bilinir.
Savaş sırasında ağabeyi Hektor’u kaybetmiş, Troya atı tehlikesini herkese anlatmaya çalışmasına rağmen dinlenmemiştir.
Cassandra’nın en büyük hayali; geleceği görebilmek ve rahibe olmaktır.
Tanrı Apollon onun güzelliğinden etkilenir ve bir teklif sunar: “Eğer onunla birlikte olursa, geleceği görme yeteneği verecektir.”
CASSANDRA TEKLİFİ KABUL EDER, AMA…
Cassandra bu teklifi kabul eder.
Apollon, onun ağzına tükürerek ona geleceği görme yeteneği verir.
Fakat, Cassandra Apollon’la birlikte olmaktan vazgeçer.
Çünkü bakire kalma isteği, verdiği sözü aşar.
İddialara göre, aslında başından beri Apollon ile olmak istememiştir; sadece geleceği görme yeteneği için onu kandırmıştır.
Apollon, duruma oldukça sinirlenir ve Cassandra’yı lanetler.
Lanetine göre, Cassandra geleceği görecek ama kimse ona inanmayacaktır.
Dahası, asla bakire bir rahibe olamayacaktır; bir kadın olarak sürekli aşağılanacaktır.
TROYA ATINDAN GELECEK FELAKETİ GÖRÜR AMA KİMSEYİ İNANDIRAMAZ
Cassandra, ilk trajedisini Troya savaşında yaşar.
Troya atının içinden gelecek felaketi öngörmesine rağmen, gördüklerini kimseye kabul ettiremez.
Savaşın patlak vermesine tanıklık etmek zorunda kalır.
Yaşadığı dram burada bitmez. Agamemnon’un savaş esiri olarak Sparta’ya götürüldüğü sırada, Aias adlı bir Yunan askerinin tecavüzüne uğrar.
Daha sonra, Agamemnon’un kıskanç karısı tarafından öldürülür.
Bu nedenle, başkalarına geleceği anlatıp ikna etme zorluğu çeken bu kahramana “Cassandra Kompleksi” denir.
TROYALI CASSANDRA NOVA 2028 TÜRKİYE FALINA BAKSA NE GÖRÜR?
İşte filmde Türk kahvesi içen Cassandra Nova’nın arkasında böyle bir dram ve çaresizlik yatıyor.
Geleceği görebilir…
Kahve falı baksaydı, belki de 2028 Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucunu, Türkiye’deki siyasi durumu ve daha fazlasını görebilirdi.
Bunları bize de söyleyebilirdi…
Ama buna inanır mıydık?
Son günlerde, birçok insanımız tam da bu lanetin etkisi altında değil mi? Gördüğümüz yıkımları dile getiriyor ancak inandıramıyoruz…
CASSANDRA NOVA, HİÇLİK ALEMİNE HAPSOLDU MU?
Filmin sonunda, Deadpool ve Wolverine hiçlik evrenindeki kötü karakterleri alt ediyor ve gerçek dünyayı onların kötülüklerinden korumayı başarıyorlar.
Cassandra ise o hiçlik alemine hapsoluyor…
Artık sonsuza kadar gelecek tehlikeleri görecek ama bizlere haber veremeyecek…
Yani asıl lanetliler biziz ve bu gerçek dünya içinde yalnız kaldık.
Felaketlere çaresizce maruz kalan bir 21. yüzyıl insanları olarak, popülist söylemleri ve adaletsizlikleri görmekte fakat inana-mamaktayız.
Cassandra, hiçlik dünyasına gönderildi…
Ama giderken korkunç lanetini üzerimizde bıraktı.
“`